Kıyıköy’den Sarıyer’e

1114
0

Yine böyle bir günde sonbaharın son demlerinde Kıyıköy’e uğramıştık. Başka bir sonbaharda da Kıyıköy’den başlayıp, Sarıyer’e doğru kuzey kıyılarını keyifle dolaşıyoruz.  Keyifle diyorum çünkü bu gezi hem yeni yerleri keşfetmenin, hem de güzel bir havanın eşliğinde olunca keyfimize de diyecek olmuyor…

Daha önce Kıyıköy’ e gitmiş, güzel bir hafta sonu geçirmiştik. Gezimize dair izlenimlerimizi buradan okuyabilirsiniz. Bu seferki biraz daha maceralı, anayoldan sapmalı, orman yollarında kaybolmalı, İstanbul’un kuzeyindeki   güzellikleri, kıyı bucak gizlenmiş köşeleri keşfetmeye dayalı.

İlk gün Kıyıköy’de dolaşmak,

Geceden gelip yol yorgunluğunu atıyoruz. Konaklamak için yine Kıyıköy Resort Oteli seçiyoruz. Rahat edebildiğimiz tek yer olarak sanki burayı seçiyoruz. Otel önceki gelişimize göre almış başını gitmiş. Büyüdükçe büyümüş. Büyüyünce de konaklayıcılarında sayısı artmış. Sabah mis gibi havaya uyanıp, kahvaltının ardından kendimizi dışarıya atıyoruz. Açıkçası otelin kalabalığından biraz uzaklaşıyoruz.

Doğa yine yapmış yapacağını güzellikleri önümüze sereceği belli… Kıyıköy’ün güzelliklerini anlatmakla bitiremem. Her gelişimde yine güzel yine güzel. Kazan Deresi, Pabuç Deresi, köyün eski sokakları, maviliklere açılıp, balıkçıların, kıyıya bağlı teknelerin arasında dolaştıktan sonra Kıyıköy’den çıkıp, kuzey ormanlarından aşağıya doğru ilerliyoruz. Bakalım yol bizi nereye sürükleyecek…

Tatilcilerin, yazlıkçıların, kampçıların gözdesi ÇİLİNGÖZ. 2011 yılında tabiat parkı olarak ilan edilmiş ve artık Çilingoz Tabiat Parkı olarak biliniyor. Tabiat Parkı, 17.75 hektarlık bir alanı kaplıyor. İstanbul’a yakın kamp yapılacak yerlerin de başında geliyor. Çilingöz, geniş, ince kumlu plaja da sahip. Tabiat parkının hemen yanından Çilingöz Deresi geçiyor. Tabi bir de sazlıklarla kuşatılmış gölette var. Durum böyle olunca buranın güzelliklerini anlatmaya kelimeler yetmiyor. Kısaca ‘’Çilingöz’’ denilince deniz, orman, göl, sazlık, dere, kamp, doğal güzellik demeden geçemiyoruz.

Etraftaki maviliğe karışan yeşillikleri de listelersek; kayın, kızılağaç, gürgen ve saçlı meşe gibi bölgedeki ormanların çoğunluğunu oluşturuyor. Bıldırcın, karabatak, ulluk, atmaca, ağaçkakan, leylek ve saksağan gibi kuş türlerinin yanı sıra geyik, karaca, tilki sansar, kurt, çakal, sincap gibi türler de alanda koruma altında bulunan canlılar arasında yer alıyor. Hal böyle olunca bölge aynı zamanda yaban hayatı koruma alanı olarak da biliniyor.

Çilingoz Tabiat Parkında Neler Yapılır?

İstanbul’a yakın oluşuyla, şehrin gürültüsünden kendini serin sulara atmak isteyenlerle dolup taşıyor. Bölgeye gelenlerde; gölde balık tutandan, trekking yapmak isteyenlere birçok yürüyüş parkuru yer alırken, kampçılara da kamp alanları mevcut. Gelenlerin ihtiyacını karşılamak için kır lokantası ve büfe tarzında hizmet veren yerlerde var.

Çilingöz’den sonra Yalıköy geliyor. Yine Çatalca’da güzel bir  dinlenme yeri Yalıköy.  Eski bir Rum balıkçı köyü. Eskiden Podima, şimdi Yalıköy olarak bilinen köy,  on iki kilometrelik sahile sahip. Karadeniz kıyısında ormanları, gölleri, mesire alanları ve doğal zenginlikleriyle doğa severlerin ilk adresi de burası oluyor.Ayrıca köyle bulunan suyun klor seviyesinin 0 olması nedeniyle köye gelenlerin çoğu litrelerce suları evlerine götürdükleri de söyleniyor.  Yalıköy,  tarihi kalesi ve doğal iki mağarayla gelenlerinin ilgisini oldukça çekiyor.

Yol bizi Sarıyer’e kadar sürüklüyor. Son dönemlerde en çok gezindiğim yerlerdeyiz. Sarıyer ve çevresi hem doğal güzellikleri hem de tarihi zenginlikleriyle oldukça fazla çekiyor. Sarıyer’in merkezinde tarihi börekçilerde yiyeceğiniz böreği daha önce yediklerinizle kıyaslamayın sakın! Gerçeği ve en lezzetlisi burada! Ayrıca sulu muhallebiyi de atlamayalım… Daha önce Sarıyer ve köylerine yaptığımız geziye dair izleri buradan okuyabilirsiniz. Biz de günümüzü her zamanki ritüele uygun olarak önce böreğimiz, yanında çayımız ve ardından sulu muhallebimizle tamamlayarak  ayrılıyoruz…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz