Acarlar Longozu

1000
0

IMG_5257

Karı bol,  bir o kadar da soğuk kışın ardından, baharın  gelişi şenlendiriyor yürekleri… Cıvıl cıvıl renklere büründüğü şu günlerde, güzellikte birinci sayılır buralar… Uzun zamandır istediğim bir rotaya doğru gideceğimizi duyunca, ”hadi” diyorum; yollar, keşifler, güzellikler bizi bekliyor… Ve ardından Sakarya’ya doğru yol alıyoruz…

Kocaeli- Sakarya yolu, yeşilliğin arasına uzanmış, gözleri büyüleyen bir güzergah.  Aralara sıkışmış betonlaşma da olmasa o yeşillik bizi bizden alıp götürür;  huzura, bolluğa, berekete doğru…

Sakarya’nın Karadeniz’e açılan penceresinde, Karasu ile Kaynarca ilçeleri arasında Türkiye’nin en büyük longoz ormanı, burada yer alıyor… Acarlar Longozu… Longoz, su basar demek. Yurdumuzda nadir su basar ormanlarından biri olan Acarlar Longozu, su basar orman ekosistemiyle 1. derece sit alanı olarak koruma altına alınmış. 250 ile 1250 metre genişliği,  7,5 kilometreye yakın uzunluğuyla, oluşumu açısından tipik bir set gölü. Sakarya nehrinin batısında yer alıp, fazla suları Okçu Deresi’yle Sakarya Nehri’ne döküyor.

IMG_5253

 Gölde bir kısmı endemik olan birçok bitki ve hayvan türü yaşıyor. Aynı zamanda göçmen kuşların üreme ve kışı geçirdikleri özel alanlardan da biri… Buraya geldiğimizde birbirinden farklı kuşların cıvıltısıyla karşılanıyoruz. Doğal karşılama ekibi aynı zamanda… Tek o mu; göle yayılan nilüferler coşkuyla açma gününü beklerken, biz sudaki yansımalarını seyrederek huşuyla ahşap köprüde dolaşıyoruz.

Orman alanına doğru süzüldüğümüzde dişbudak , kızılağaç, kayın, karaağaç türlerine rastlıyoruz. Çocuk felci tedavisinde kullanılan ”Göl Soğanı’da”  burada yetişiyormuş.

Gölü süsleyen nilüferlerin yanında suyuyla beslenip büyüyen kızılkanat, sazan gibi balık çeşitleri; çevrede tavşan, tilki, yaban domuzu, gelincik, doğan ve sincabın ayak izleri, yaban hayatının burada devam ettiğinin göstergesi…

IMG_5289

Longozun, Karasu kısmında yaklaşık 500 metrelik ahşap yürüme alanında,  yürüyüş yaparak güzellikleri keşfedebiliyor; kuşların cıvıltıları eşliğinde nilüferle dans ediyoruz. Ara sıra çıkan ördekler sudan karaya doğru süzülüyor… Girişinde yer alan restaurantın yerel halktan olan sahibinden  yöresel lezzetleri tadabilmenin yanında buranın hikayesini, atalarından miras kalan güzellikleri dinliyoruz. Suyun kıyısına ilişip bir masada saatlerce doğanın sesini dinleyerek çayımızı, kahvemizi yudumluyoruz.

Yakın zamanda turizme açılan bölgede hava güzel olunca çok insanın buluştuğu; hafta sonunu geçirdiği alanlardan biri aynı zamanda. Gelenlerin rahatı için  çeşitli düzenlemeler yapılıyor. Ancak göçmen kuşların kuluçkaya yattığı dönemlerde yoğun ilginin doğaya zarar verme olasılığı çok fazla… Bunun olmayacağını umarak; kısa da olsa bu güzellikleri yaşayıp, Acarlar’dan ayrılıyoruz…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz