Bir körfezin kıyısına kurulu küçücük bir şehir Kotor. Doğal yapısı bozulmadan günümüze kadar gelen ender yerlerden de biri.
Her gün yüzlerce turist ağırlıyor. Dev curise gemilerinden tutun da, tur otobüslerine kadar yoğun bir kalabalığı görebiliyorsunuz. Turistlerin çoğunluğu Old Town’a (Stari Grad) geliyor. Genelini güñübirlikçilerin oluşturduğu ziyaretçilerle birlikte konaklayanlar da var.
Şehirde gezilecek, yerler o kadar çok ki, kısa süreli gezimizde en çok zamanı burada geçirdik. Çünkü burayı çok sevdik. Hadi hep beraber gezmeye başlayalım.
GEZMEYE OLD TOWN’DAN ( STARİ GRAD) BAŞLAYIN
Dünya’nın en eski ve en iyi korunan old town bölgesi burası ve UNESCO Dünya Mirası listesinde de yer alıyor. Etrafı surlarla çevrili bölgeye üç farklı kapıdan Kuzey, Güney ve Deniz Kapısı’ndan giriliyor. Surların içinde yer alan birçok bina, kilise, meydan mevcut. Binaların çoğu işletmelere ayrılırken, bir bölümü de hala yaşam alanı olarak kullanılıyor. Butik oteller, turistik dükkanlar, cafe, restaurantlar da ortamı renklendiriyor.
Geceli gündüzlü uğrak yerimiz old town, gündüzleri yoğun ziyaretçi akınına uğrarken, geceleri şık giyimli bay ve bayanların yemek ve eğlenmek için tercih ettikleri yerler… Geceleri daha tenha. Ara sıra konaklayıcıların valizli vedaları, yeni gelenlerin heyecanlarını da gördüğümüz şehir de daha yükseklerden seyredelim diyenlerinde yüzlerce basamağı tırmanacağı kale tepeden gülümsüyor.
Önünüze serilen eşsiz Kotor Körfezi’nin seyrine doyamayacaksınız Kaleye ya sabah ya da akşam üzeri çıkın. Gündüz yaz aylarında hava sıcaklığı çok yüksek. Günbatımın da şahane bir manzarayla karşılaşırken, bir kez daha Kotor’a aşık oluyorsunuz.
DENİZDEN KEŞFETMEK İSTEYENLERE TEKNE TURU
Eşsiz coğrafyanın sudaki siluetini seyretmeye doyamayacağınız bir başka etkinliğiniz ise tekne turu olmalı. Yaklaşık üç saat süren turda kıyı bucak her yeri keşfediyorsunuz. Fiyortları andıran bir coğrafyaya sahip körfezde dolaşırken, kıyıdaki yapılar, önünüze sunulan başka bir güzellikte…
Körfez boyunca süren yolculuğumuzda ilk durağımız Lastavica Adası oluyor. Üzerinde 1. ve 2. Dünya Savaşı’nda da kullanılan bir kale yer alıyor. Kalenin ismi ise Mamula. Kaleyi , l. Dünya Savaşı’nda Avusturya – Macaristan Ordusu generali Lazar Mamula yaptırıyor. Şimdiler de yalnızlığa terk edilmiş kalenin doğal yapısı ve çevresi oldukça güzel.
Gezimizde ikinci durağımız ise Mavi Mağara. Tek kelimeyle şahane bir yer. Küçük motorların bir ucundan girip, diğer ucundan çıktığı mağarada kısa süreli yüzme molası da veriliyor. En çok eğlendiğimiz yer de burası. Şahane bir yer.
Sonra uzaktan İtalya’ya el sallayacak kadar uzaklaşıp, kıyı bucak keşiflerimize devam ediyoruz.
Kıyıda yer alan 2. Dünya Savaşı’ndan kalma sığınaklara da uğruyoruz. Girişinde gençlerin denizdeki eğlencelerine bir göz atıp, denizden sığınağın içine doğru süzülüyoruz. Tavandan tutun içerideki gizli bölmelere şöyle bir göz ucuyla dokunup çıkıyoruz.
Kıyı kıyı keşiflere devam ederken, bu sefer de karşı tarafa doğru yönelip, buranın en güzel köyü olarak da bilinen Perast Köyü’nün hemen karşısında yer alan iki adaya doğru ilerliyoruz. Kotor Körfezi’nde, Perast’ın karşısında iki adacıktan biri Sveti Dorde Adası’nı (Aziz George) görüyoruz. Doğal bir adacık üzerinde 12. Yüzyıldan kalma bir Benedikten Manastırı ve mezarlık da yer alıyor. Bu kadarcık adanın ağaçlarla sarılması da karşıdan hoş bir görünüm oluşturuyor. Körfez turlarının genelde burayı uzaktan seyredip, hemen yanında yer alan Our Lady of the Rocks Kilisesi’nin de yer aldığı ada da kısa bir soluklanma molası veriliyor.
Tekne turunda ziyaretçilerin uğrak yerlerinden biri de “Kayaların Leydisi “ olarak bilinen Our Lady Of The Rocks Island. Burası küçük yapay bir adacık. Üzerinde bir kilise ve hediyelik eşya dükkanı yer alıyor. Manzara çok güzel, kısa süreli de olsa etrafında sunulan güzellikler, fotoğraf tutkunlarının şahane kareler çekeceği doğru adres.
Uzun süren turumuz da, uzaktan surların görünmesiyle bitiyor.
BİR DE KARADAN FETHEDELİM
Körfezin etrafında uzayıp giden bir yerleşim bölgesi burası. Kotor Körfezi denilse de kıyı bucak uzayıp giden her yer Kotor değil tabi. Köy; belde olarak çeşitleniyor. En güzeli ise yapısal özelliklerin bozulmadan günümüzde de sürekliliğini koruması. Göze batan arada sırıtan birkaç yapı da olmasa daha güzel olacakmış.
Şirin taş yapılar, kıvrıla kıvrıla uzayan iki şeritli yollar bazen tek aracın geçebileceği kadar da daralıyor. Daracık yolda ilerlerken hiçbir şekilde rahatsız olmadan saatlerce ilerlemek, etraftaki dinginliğin vermiş huzur olsa gerek.
Keşfe sol taraftan başlayıp yavaş yavaş ilerliyoruz. Ara sıra kıyıda yer alan kafelerde verdiğimiz molalarla burayı da yaşamış oluyoruz. Uzayıp giden yolda iki veya üç katlı taş yapılar, sağlı sollu dizilirken hemen her birinin önünde yer alan küçük plajlarıyla evden denize bir serinleme molası verebileceğiniz tat da. Düşünsenize kapınızın önü deniz ve rahatlıkla havlunuzu serip, serin sulara atlayabilirsiniz. Kimisinin verandası, kimisinin balkonu bu işi rahatlıkla görebiliyor. Yer yer ortak kullanım alanlarıyla komşuluk ilişkilerinin deniz kenarında pekiştiği yerler. Tek kelimeyle bayıldım buralara…
Körfezi yarıladığımız anda karşımıza feribot çıkıyor. Hemen sıraya girip, aracımızla feribota yerleşiyoruz. 15 dakikalık bir yolculuğun ardından kendimizi karşı tarafta buluyoruz.
Feribottan inince hemen solda yer alan küçük plaja doğru yönelip, bir serinlik molası veriyoruz. Yerlilerle deniz keyfi yaşıyoruz. Gelen geçen gemileri uğurlayıp yaklaşık 2 saatimizi geçiriyoruz.
Hafif gün sonlanmaya yakın Kotor’a doğru ilerliyoruz. Buradaki evler daha mı güzel? Özellikle Perast çok güzel. Sonra kıvrılarak uzunca bir süreye yayılan yolculuğumuz Old Town’da son buluyor.
YAŞADIKLARIMIZ, YAŞAYAMADIKLARIMIZA DAİR ANEKDOTLAR
Kotor, çok güzel bir coğrafya. En ilgi çeken bölümü de old town denilen bölge. Buraya gelince uzunca bir süre konaklamalı, kıyı bucak yaşayarak keşfetmeli.
Plajları, Budva plajları kadar güzel olmasa da minicik ama sakin. Evler tarihi , yörenin dokusunu bozmayacak görünümde ve güzellikte…
Old town bölgesinin kıyısını bucağını adım adım keşfedin. Vaktiniz varsa kaleye tırmanın, önünüze sunulan bu güzelliği yükseklerden seyredin. Biz etrafında çok dolaşınca tırmanmaya pek vaktimiz kalmadı. En güzel zaman ya sabah ya da gün batımına doğru. Yazın geldiyseniz sıcaklar yorucu olabilir çünkü önünüzde adımlayacağınız yüzlerce basamak var.
Sahilde yer alan tekne turlarından herhangi birinden alacağınız biletle tura muhakkak katılın. Kişi başı 30 Euro ödedik ve müthiş keyif aldık. Küçük en fazla 8 kişinin sığacağı teknelerle yapılan yolculuk farklı güzelliklere taşıyor. Olmazsa olmazınız olsun!
Araç kiralamak en mantıklısı. Olmadı, bisikletle de körfez turu yapabilirsiniz.
Fiyatlar ne az ne de çok orta karar. Geçerli para Euro. En fazla turist alan bölge burası. Yoğun kalabalığı Old Town dışında göremezsiniz. Herzec Novi’ye ve Perast’a muhakkak uğrayın.
‘’Ne yenir, ne içilir, nasıl gidilir, nerede kalınır?’’ sorularına, cevaplar diğer yazımda… Yoksa siz hala Kotor’a gitmediniz mi? 😉
Açıklayıcı, sıcak , samimi ve içten bir yazı olmuş . Kaleminize sağlık. 🙂
Çok teşekkürler,sevgiler :)))