Tarih MS 79’un 24 Ağustos’unu gösterdiğinde Vezüv’ün eteklerine kurulu iki şehir Herculanium ve Pompei’de zaman tamamen duruyor. Biten yaşamın üzerini lav ve kül bulutları örtüyor. 1900’lere gelinene kadar da burası bilinmiyor. Bir gün tarlasını sürmeye çalışan bir köylünün bulduğu birkaç kalıntı ve genç Piliniusun (Pliny) tarihçi Tacitus’a yazdığı mektuplardan yola çıkarak karanlığa gömülen şehrin hikayesi de yeniden gün yüzüne çıkmayı başarıyor.
İtalya bir de Napoli denilince hemen aklımıza Pompei geliyor. Hani Napoli’ye kadar gelmişken Pompei de görmeden geçmeyelim, istiyoruz. Hemen yakınında yer alan Herculanium Antik kentinden daha popüler olan Pompei’ye öncelik veriyoruz. Pompei, yaklaşık olarak MÖ. 6. yüzyılda Vezüv’den püsküren eski bir lav akıntısının üzerine kuruluyor. Çoğunlukla zengin Romalılar’ın yaşadığı bir liman şehri aynı zamanda. Şehirde evler, tapınaklar, spor alanları, arenalar , alış veriş dükkanları ve genelevler yer alıyor.
Pompei, zengin Romalılar’ın yazlık yeri olarak bilinse de liman şehri olduğundan ticaretinde kalbi burada atıyor. Gelen giden gemilerin ve gemicilerin de uğrak yeri. Tahmini olarak şehirde 20.000 kişinin yaşadığı düşünülüyor. Gelen ve gidenlerle her gün bu sayı artıyor. Şehirde halkın eğleneceği arenalar, çeşitli yarışlar ve gladyatör dövüşleri de yapılıyor. Halkın zenginliğine göre yaşadığı evler, mekanlar, sokaklar ona göre düzenlenmiş. Zenginler havuzlu bahçeli villalarda yaşarken geliri daha düşük olanların evleri biraz daha küçük olduğunu rahatlıkla görüyoruz. Evlerin altı ya dükkan, ya da çamaşırhane olarak kullanılıyor. Geldiğinizde bir gününüzü buraya ayırmalısınız. Her sokak, her alan, her mekan ayrı bir hikaye farklı dokunuş.
‘’Aktif olan bir yanardağın eteklerine neden kurulmuş?’’ diye sormadan geçemiyoruz. Çünkü etrafı verimli tarım alanlarıyla çevrili. Şehrin hatta etrafındaki yerleşimlerin meyve ve sebze ihtiyacı buradan sağlanıyordu. Ara sıra Vezüv’ün hareketlenmesiyle meydana gelen ufak çaptaki depremler de halkı çok fazla etkilemiyordu. Hatta MS 62’deki depremin ardından şehirde meydana gelen hasar giderilerek, şehir biraz daha büyüyerek yaşam kaldığı yerden devam ediyor.
NAPOLİ’den POMPEİ’ye Nasıl Geliriz?
Pompei’ye gelmek için Napoli Tren İstasyonu’nun alt katında yer alan Garibaldi İstasyonu’na inmeniz gerekiyor. İndiğinizde Circumvesuviana tabelasını takip ediniz. Makinelerden aldığınız biletle trene biniyorsunuz. Bu hat Amalfi Kıyılarının güzel tatil beldelerinden Sorento’ya kadar gidiyor. Biz Pompei İstasyonunda iniyoruz. Eğer vaktiniz varsa gezinizi tamamladıktan sonra Soranto’ya da geçebilirsiniz. Napoli – Pompei bileti 3,20 Euro, her yarım saatte bir tren var. Yolculuk yaklaşık 30-35 dakika arası sürüyor. Napoli’nin banliyölerine de gittiği için tren genelde kalabalık oluyor. Bu hattaki trenler bayağı eski, konfor aramayın sadece yolculuğunuzu rahat geçirebilmek için boş koltuk aramayı unutmayın!
POMPEİ’ye Giriş Bileti Nereden Alınıyor?
Tren hemen antik kentin yanında duruyor. İki adım attıktan sonra zaten inenlerin çoğu bilet gişelerine yönelecektir. Girişte iki katlı binanın üst katında hem Pompei’ye bireysel ve hem de tur biletleri satılırken , isteyen ziyaretçilere de Vezüv’e çıkmak için otobüs bileti satılıyor. Ancak otobüste de bilet satışı yapılıyor. Bu nedenle önceden almanıza gere yok. Ayrıca antik kentin girişindeki gişelerden de biletinizi alabilirsiniz. Giriş için 15 Euro ödedik. Biletin yanında bir de şehrin haritasını veriyorlar.
VEZÜVe Çıkmalı mı, Çıkmamalı mı ?
Uzaktan heybetiyle görünen Vezüv’e bence çıkmalı. Bizde öyle yaptık zaten. Pompei’nin giriş kapısının hemen yanından EVA yazan otobüslerle gidiliyor. Yaklaşık 45 dakikalık bir yolculuk sizi bekliyor. Çoğunluğu virajlı dar yolda ilerliyorsunuz. Milli Parkın girişinde bilet gişelerinden biletinizi alıp tekrar otobüse biniyorsunuz. (Vezüv’e giriş bileti 10 euro) . Bileti aldıktan sonra otobüsle bir 10 dakikalık yolculuğun ardından girişe varıyorsunuz. Biletinizi kontrolde göstererek sizi bekleyen uzun tırmanışa başlıyorsunuz. Çıkma ve inme en az bir saat sürüyor. En son kalkan araba 2’deydi. 3’e doğru Vezüv’e vardık. Biraz zorlayıcı bir tırmanışın ardından kraterin etrafında yarım bir turluk parkurda dolaştık. En uçta yer alan seyir terasında nefis körfez manzarasına karşı oturup dinlendik. Biraz rüzgarlı onun için başımızı sarıyoruz. Ayakkabılar ve kıyafetler de önemli, rahat ve koruyucu olmalı. Gelmeden önce okuduğum yazılarda bir kaç parkurdan bahsediliyordu. Maalesef tek parkur var. Yanılmayın! Herkes aynı yerden çıkıyor. Son otobüs 16 ‘da kalkıyordu. İnişimiz daha kolay olduğu için yetişiyoruz. (Otobüse 3.10 +3.10 gidiş ve geliş olarak 6.20 euro ödüyoruz.)
POMPEİ’ye Gelmeden Önce Ne Yapmalı?
Gelmeden önce biraz araştırma yapıp ve özellikle ‘’Pompeii’’ filmini izlemelisiniz. Pompei ile ilgili bir çok hikaye ve efsane olsa da yabancı Türkçe dublajlı belgeselleri de izlemenizi öneriyorum. Dailymation’daki belgeseli şiddetle öneriyorum. Geriye kalan sizin hikayeniz ve hayalleriniz olacaktır. Pompei’den çıkan eserlerin çoğu Napoli Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Burayı da gezmeden Napoli’den ayrılmayın.
Tarihe meraklı ve araştırmacı biri olarak yazınızı heyecanla okudum.Çok ilgimi çekti diyebilirim.Önerdiğiniz belgeseli en kısa zamanda izlemiş olacağım.Çok teşekür ederim…
Çok teşekkürler 🙂 Sevgiler…