Yine günlerden bir gün doğayla kucaklaşıyoruz. Yeni keşif değil, farklı mevsim bu seferki gelişimiz. Sadece Efteni Gölü’nden, Güzeldere Şelalesi’ne doğru adım adım yükselmek niyetindeyiz.
Kuş gözlem kulesine vardığımızda, kış güneşinin cılız ışıklarıyla ışıldayan gölün yüzeyinde çığlık çığlığa karınlarını doyurmaya çalışan Sakarmekeler ilk bizi karşılayanlar. Ahşap iskelenin cazibesine kapılan bizler göle doğru yönelirken, sıcak çayını avuçlarının arasına almak isteyenler de masalara yerleşiyor.
Daha önce baharın güzelliğini seyrederek kısa süreli yaşadığımız mutluluğu, şimdi kış güneşinin ışıltısı süslüyor. Manzara güzel, içilen çayın keyfiyle yürüyüş hazırlıklarına başlıyoruz.
Gölün hemen karşısından, dağın gölgelediği yamaçtan ilk adımlarımızı atmaya başlıyoruz. Yavaş yavaş yükseldikçe tüm yüzeyini kaplayan kurumuş sazlıklarıyla Efteni Gölü giriyor, ilk görüş alanımıza. Sonra güneye, Güzeldere Şelalesi’ne ulaşan vadiye doğru yolumuz dönüyor. Son yağan karın yükseklerde, bize uzak kısımlarındaki kalıntılarına bakarak, yılın bu mevsiminde coşkuyla açan kardelenlerin yanından geçiyoruz . Pembe renkleriyle onlara eşlik eden boncuk boncuk sıklamenlere gülümsemeyi de unutmuyoruz tabi.
Hep yukarıya yükseliyoruz, yoruldukça ara sırada soluklanıyoruz. Durmak için bazen küçük bir subaşı oluyor bahanemiz, bazen de eriyen karların coşturduğu küçük mevsimlik bir şelale. Kimi zaman da başımızın üstünde daireler çizen bir şahin oluyor bu nefesin adı. Hepsinde bir güzelliğin peşindeyiz.
Yaklaşık 9 km lik yürüyüşün sonunda, bir şarkının mırıltısı gibi şırıl şırıl akan Güzeldere Şelalesi’ne varıyoruz. Yaptığımız ziyaretten sonra tatlı yorgunluğumuzu güneşin son ışıklarına karşı içtiğimiz çaylarla atmaya çalışıyoruz. Dönüş yolundaysa, doğanın kucağında bir günlüğüne çocuk olmanın tadı var aklımızda. Bazen yere uzanıp bir karış karın arasında kaybolmak niyetimiz. Bazen de bir masanın başında sıcak sohbetin içinde olmak. Her ne olursa olsun güzel bir günü daha yol dostlarıyla tamamlıyoruz.
Efteni, Düzce sınırları içerisinde tektonik hareketler sonucu oluşmuş bir tatlı su gölü. Efteni Gölü Yaban Hayatı Geliştirme Sahası olarak korunan alan hemen kenarındaki ahşap gözlem kulesi ve sazlıklara doğru uzanan iskelesiyle ziyaretçilerine yıl boyu hem yaban hayatını hem de doğadaki mevsimsel değişiklikleri gözlemleme imkanı verirken, görsel bir ziyafet de sunuyor. Bu bölgede gezilecek, görülecek yerleri merak ediyorsanız, daha önce yazdığımız yazımızı buradan okuyabilirsiniz. İster araçla, isterseniz bizim gibi adımlayarak bu güzellikleri yaşarsınız.
Okuyucuya kısa not: Bugünü yaşatan sevgili arkadaşım Ümit Malkoçoğlu’na buradan çok teşekkür ediyorum. Yaşadığımız duyguyu öyle güzel anlatmıştı ki onun yazısından derleyip, sizlerle paylaştım.