Binlerce Yıldızlı Tatilin Doğru Adresi Katrancı Koyu’ndayız. Tatilin en lüksü, en eğlencelisi ve tabii ki en rahatı makbul değïl mi? Saatlerce otellerin konumlarına bakar, yetinmeyerek odaların içini dışını, inciğini boncuğunu araştırırken, bir anda tatilin ortasında buluruz. Tatil başladığı an, sanki saatler de hızla döner ve o koskoca günler göz açıp kapayıncaya kadar biter, gider… Heyecanla tekrar yeni bir tatilin hayalini kurmaya başlarız. Bizim çıktığımız biraz farklı bir yolculuk, yıldızlarla sayılmayan.
Kilometrelerce süren bir yolculuğun sonunda kamp alanımıza yani Katrancı Koyu’na varıyoruz. Burası Fethiye’nin doğal güzelliğini koruyan, betonlaşmaya meyil vermeyen güzel koylarından biri.
Katrancı Koyu, Fethiye’ye 16 km uzaklıkta, doğal sit alanı. Karayolundan Katrancı tabelasını görünce sapıp, yaklaşık olarak 1 km içeriye doğru ilerliyorsunuz. Koy; bir orman içi dinlenme alanı olup, iki bölümden oluşuyor. Bir tarafta daha modern hizmetlerin sunulduğu, tatilcilerin daha çok tercih ettiği kamping alanı, diğer taraf ise çamların gölgesinde doğanın kucağında macera niteliğinde yaşanacak kamp alanından oluşuyor. Bizim gibi gezginlerin yeri de burası… Her iki alanda işletme wc, duş, hizmeti veriyor. Yoğunluk koya giriş tarafında! Burada ihtiyacımız olan her şey var. Karavan, kabin, market, kafe; konaklamak için kiralık çadırlar, ya da çadırınız için boş alanlar; senelik, aylık devre mülk niteliğinde çadır veya çardaklar yer alıyor. Kamp alanından her yarım saatte bir Fethiye’ye de servis kalkıyor. Koyda sezon Haziran’da başlayıp, Ekim’de sona eriyor.
Burada konaklayanlar genelde yemeklerini kendileri yapıyor. Bu nedenle gerekli olan ihtiyaçlarınızı marketten karşılayabiliyorsunuz. Ayrıca işletme, kiralık buzdolabı da veriyor. Uzun ve ekonomik tatil düşünenlerin doğru adresi de burası oluyor. Genel olarak çadır kampı yapılıyor ama günübirlikçiler yüklü giriş ücreti vererek koya girebiliyor.
Koya gelince iki kamp alanının arasındaki bağlantıyı sağlayan patikadan diğer tarafa geçiyoruz. Börtü böceğin sesi, kuşların cıvıltısı, çamların serinliği derken bir bakıyoruz diğer taraftayız. Keşiften sonra denize doğru uzanıyoruz.
Deniz sığ, derinlerde yüzmek isteyenler bayağı kulaç atacak. İnce kum, ışıl ışıl deniz, doğanın kucağı keyfimiz pek bir yerinde. Her gün çadır ve deniz arasında süren tatil maceramıza bir günlük tekne turunu da ekliyoruz. Bunun için Fethiye merkeze gitmemiz gerekiyor. Teknemiz Fethiye Limanı’ndan bizi alıyor; yola çıkıyor, çevredeki koyları ziyaret ediyoruz. Üç koyda yüzme molası veriliyor. Sırasıyla, Zeytin Adası ( en çok burayı sevdik), Kızılada, Akvaryum Koyu, Tersane Adası, Samanlık Koyu gezilip ara sıra verilen yüzme molasıyla bir günü bitiriyoruz.
Bazı sabahlar inik yataktan kalkmanın telaşı; bir ağacın gölgesinde sohbetin tadı, yıldızlar altında söylenen şarkılarla dolu dolu bir haftayı böylece tamamlıyoruz.