“Güzel” Şirince Gezi Rehberi

1495
0

Kyrkindje, Kirkincdsche, Kirkidje, Kırkıca, Kırkınca, Çirkince

Geçmişten günümüze Şirince…

Çoğumuzun yolu bir şekilde bu şirin köyle kesişmiştir. Günübirlik turların yarım günlük programlarında yer alırken, Selçuk’a yolu düşenin de bir nefeslik mola yeridir aynı zamanda. Yakınına kadar gelip, uğramadan da geçilmez! En güzeli ne biliyor musunuz? Köyde kalıp, havasını, suyunu, insanını tanıyıp, keyifli yaşamaktır.

Bir zamanlar buraya Kırkınca deniliyormuş. Eski bir Rum Köyü aynı zamanda. Rumca Kirkinci, Kirkice diye de isimlendirilirken, mübadele yıllarında köyün çehresi tamamen değişiyor. Rumlar göç ederken, yerlerine  Kavala’nın Müştiyan ve Somokol Köyleri’nden gelen mübadiller yerleşiyor. Kısa tarihi bilgiden sonra köyü gezmeye başlıyoruz.

 

PEKİ, BİZİ BURAYA ÇEKEN NEYDİ?

 

 

Öncelikle mimarisi. Hala eski havasını koruyan Anadolu’da sayılı yerlerden birisi. Bir yamaca doğru yayılarak yükselen yapıların hiçbiri diğerinin önünü kesmiyor. Hepsinin manzarası birbirinden farklı, güzel ve önü açık. Köyün girişinde aracınızı bıraktığınız anda dar sokaklarında kayboluyorsunuz. ( Bu arada köyün içine araç girişi yasak!)

Beyaz badanalı iki katlı evleri, taştan dar sokakları, yukarıya doğru yükselerek dizilen yapıları ve bir de şarapları!

 

ŞİRİNCE ŞARAPLARI

Birbirinden farklı seçenekte, zengin meyve çeşitleriyle hazırlanan ‘’Meyveli Şaraplar’’a aslında şarap demeyelim de ( bunlar biraz likör tadında), bunlara mistel deniyor, biraz farklı yani. Köyün girişinden itibaren her yerde  satış yerlerini görüp, siz de kalabalığın arasına karışarak, bir dükkandan diğerine birbirinden zengin çeşitteki şarapları sırayla tadıyorsunuz. Zaten tatmadan bırakmıyorlar. Üzüm, kivi, kavun, karpuz, karadut, vişne… Uzayıp giden bir listeyle önünüze hemen diziliyor minik kadehler ve tadımlık şaraplar. Alkol oranının da düşük olduğu şarapları her yerde tadarak ilerliyorsunuz. Fiyatları da uygun. Benim favorim karadut ve vişne.

AZİZ JOHN BAPTİST KİLİSESİ’Nİ ZİYARET EDİN

 

 

Köyün sırtlarında yer alan kiliseye gitmek için bayağı tırmanıyorsunuz. Yolunuz birkaç kez kesişmişse son dönemde kilisedeki değişimi de hemen fark ediyorsunuz. Kilisenin ne zaman inşa edildiği pek bilinmesede  1805’te yeniden inşa edilerek şu anki görünümünde olduğu biliniyor. Bir dönem harabeyken şimdi restorasyon çalışmalarıyla gezilebilir hale gelmiş. Birde yanında küçük bir şarap mahzeni yer alıyor. Buraya kadar gelmişken gezmeden dönmeyelim. Yanındaki kafede  oturup, köyün manzarası eşliğinde kahvenizi yudumlayabilirsiniz.

BİR DİLEK TUT KENDİN İÇİN

 

 

Kilisenin bahçesinde yer alan havuza atılan bozuk parayla dilekler tutuluyor. Havuzun içinde yer alan minik delikten paranız geçerse dileğinizi de şimdiden olmuş bilin. Deneyenlerin paraları delikten geçmedi, geçeni de pek görülmedi. Belli mi olur, sizin ki belki geçer.

 

TAŞLI DAR SOKAKLARINDA YÜRÜYÜN, MARİFETLİ TEYZELERDEN BİR ŞEYLER ALIN

 

 

Beyaz badanalı evler, arada dar taşlı sokaklar. Biraz güçlü nefesle yukarılara doğru keyifle tırmanırken, yol kenarında ‘’el emeği, göz nuru’’ dizilmiş ürünler ve size satmak için gülümseyen yüzler, hemen durup birkaç tanesine bakarsınız. Hatta beğenir alırsınız. Sonra bir diğeri diye sürer gider. Bu köyde hanımlar pek bir marifetli. Oyalı yazmalar, işlenmiş çoraplar, reçeller, şehriyeler, mis gibi kokan kekikler…  Saymakla bitmeyecek şekilde liste önünüzde uzar gider… Yeni örülmüş çiçekten tacınızı da başınıza takar, köyün dar sokaklarında edalı edalı dolaşırsınız.

ZEYTİNYAĞLILAR VE OTLU YÖRESEL YEMEKLER

Her yerde farklı lezzet herkes bir şey katmış yöreye, gelen misafiri de en lezzetli yemeklerle ağırlıyorlar. Cevahir Abla’da mantı ve ot kavurmasını şiddetle tavsiye ediyorum. Yan yana dizili mekanlar da köyün marifetli hanımlarının elinden çıkan kızartma mantıyı muhakkak tadın. İlk burada yedim ve tadı hala damağım da! Nefis, nefis, nefis! Ayrıca gözlemeleri, zeytinyağlı sarmaları da tatmanızı öneririm.

NESİN MATEMATİK KÖYÜNE’DE UĞRAYALIM LÜTFEN!

 

 

Köye doğru sapmadan solda ıssız yolda ilerlediğinizde pat diye karşınıza çıkıyor. Köye pek yakın değil, uzakta değil.  Kendi içinde farklı bir dünya gibi. Ali Nesin ve Sevan Nişanyan’ın bir zeytinlik alanını kısa sürede şahane bir öğrenme ortamına dönüştürmeleriyle oluşmuş. Bir hayal tamamen gerçeğe dönüşmüş. Her yaştan matematiğe gönül verenlerin yolu buradan geçiyor. Genelde yaz aylarında aktif olan köy,  kışları sessizliğe bürünüyor. Muhteşem yapısı ve içindeki raflara dizili kitaplarıyla ilk büyüleyen yer, kütüphanesi oluyor.  Öğrencilerin yatakhanesinden, çalışma alanına kadar her şey en güzel şekilde planlanmış. Bizi de burada gönüllü çalışan bir öğrenci gezdiriyor. Yaptıkları çalışmaları gururla anlatıyor. ‘Köyde öğrenci olmak varmış’ diye içimden geçirip, kendince bütünleşmiş, minik köy havasında oluşan mekanı dolaştıktan sonra ayrılıyoruz. . Matematiği seven herkesin yolu buradan geçmeli… 

 

HODRİ MEYDAN KULESİ’NDE HODRİ MEYDAN

 

 

Nişanyan Evleri’nin içinde yer alan Hodri Meydan Kulesi’ne bir tırmanıverin. Bütün Şirince’ye hakim noktadan manzarayı seyredip,  bir nefeslik molayı da burada verin. Kulede sizin için dinlenme yeri bile hazırlamışlar.

 

TREKKİNG YAPIN

Köyü ve çevresini daha iyi keşfedebilmek için çeşitli yürüyüş parkurları yer alıyor. Gelince kıyı bucak keşfetmeden dönmeyin  diye kaldığınız mekanların işletmecileri bu konuda destek oluyor.

 

ŞİRİNCE’DE KONAKLAMA

Buraya kadar gelmişken öyle ‘’ Ce’’ deyip gitmek olmaz. Bu köyü dolu dolu yaşamalı, mis gibi havasını çekmeli, esnafıyla, yaşayanlarıyla hayatın içinde buluşmalı. İki defa kaldım, iki farklı zamanda ve tabi ki farklı mekanda!

İlk tavsiyem NİŞANYAN EVLERİ. Köyün en üst sırtlarına hakim bir nokta da yer alan eski bir konak. Tabi bununla sınırlı değil. Arkada bağ evleri de yer alıyor. Tercihinize göre hangisini isterseniz ona göre rezervasyon yaptırıyorsunuz. Benim tercihim tepeye hakim manzaralı odaydı. İçerisinin tasarımı da oldukça zevkli. Arkada yer alan bağevleri de çok zevkli dekore edilmiş. Biraz daha sessizliği yaşamak isteyenlerin tercih edeceği yerlerden.  Zaten Sevan Nişanyan ve Müjde Hanım, butik otelciliği ilk başlatan kişiler. Şirince’deki  yapıların canlanmasına ve köyün tanınmasına da oldukça fazla emek vermişler.  Geldiğiniz anda hoş bir şekilde karşılanıyorsunuz. Güzel bir sohbetin ardından sunulan kahveler ve yanında mürdüm şerbeti ‘’Hoş gelişi’’ müjdeliyor. Unutmadan mürdüm şerbeti bu yöreye ait bir içecek. Çevreden toplanan mürdüm otundan yapılıyor. Köyün farklı yerlerinde içilen kahvenizin yanında muhakkak isteyin.

İkinci tavsiyem, KIRKINCA EVLERİ. Otelden çok, evlerinde kalın. Kendinize ait olsun. İki katlı olan evler tamamen köyün otantik yapısına göre döşenmiş. Yer yatağında ya da ahşap yatakta uyanmak, eski ahşap merdivenden süzülerek, küçük köy mutfağında keyifli kahvaltını etmek farklı bir deneyim sunuyor. Her şey konforunuz için düşünülerek, köyün havasından uzaklaşmadan hazırlanmış. Eğer isterseniz, sabah küçük bir motorla en güzel şekilde hazırlanmış, her türlü ayrıntının düşünüldüğü köy kahvaltınızı da getiriyorlar. Size bir tek afiyetle yemek düşüyor. Bunları yaşadıktan sonra tekrar gelmeyi düşlüyorsunuz.

 

ŞİRİNCE’YE NASIL GELİNİR?

Uçakla ya da otobüsle İzmir’e ulaştıktan sonra şehir terminalinden Selçuk’a giden otobüslere binebilirsiniz.  Selçuk’tan, şehir içi minibüsü ya da taksilerle Şirince Köyü’ne 10 dakikada ulaşabilirsiniz. Yaz aylarında ise  direkt olarak Selçuk’a otobüs seferleri de mevcut. Selçuk’a geldikten sonra da Şirince’ye ulaşım oldukça kolay. 

Biz uçakla İzmir’e yolculuk yaptık. İzmir Havaalanı’ndan araç kiralayarak ulaşımı sağladık. Konaklama yerimiz Şirince olunca çevredeki gezilecek yerlere de çok rahatlıkla ulaşıyoruz. Buraya kadar gelmişken EFES ANTİK KENTİ ve MERYEM ANA KİLİSESİ’ni gezmeden dönmeyiniz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz