Bangkok şehir merkezine yaklaşık 1,5 saat uzaklıkta Tayland tarihinin eski başkenti Ayutthaya, geçmişten günümüze kutsal emanet kuleleri ( prang ) ve devasa manastırları ile dönemindeki ihtişamını hala gözler önüne sermeye devam ediyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne 1991 yılında girmeyi başaran Ayutthaya, Bangkok’a kadar gelmişken görülecek yerlerin ilk sırasında yer alıyor.
Tayland’ın Bangkok’tan önceki başkenti olan Ayutthaya, 1350 yılında kurulmuş. 400 yıla yayılan uzunca bir süre Siamlılar’ın başkenti olmuş. Nehirlerle çevrili olduğu için doğal bir korumaya sahip olan şehir, 1700’li yıllarda Asya’nın en önemli ticaret merkezi haline dönüşmüş. Şehirde, başta Portekizliler olmak üzere birçok Avrupa ülkesiyle ticari faaliyet gelişmiş. Şehrin nüfusu 18. yüzyılda 1 milyona yaklaşırken, o dönemde dünyanın en kalabalık şehri olduğu tahmin ediliyor.
Parlak dönemi, 1767 yılında Burmalıların istilası sonucu yakılıp yıkılınca sona ermiş ve şehir terk edilmiş. Hatta Burmalıların, istilası sırasında bütün altın buda heykellerini eritip ülkelerine götürdükleri de söyleniyor. 400 adet tapınaktan geriye sadece 15 tanesi kalabilmiş. Onlarda restore edilerek ayakta tutulmaya çalışılıyor. Restorasyonlar hala devam ediyor…
Ayutthaya’da, tapınakların çoğu, şehri çevreleyen nehirlerin oluşturduğu bir adacıkta bulunuyor. O yüzden gezmeye ilk buradan, adacığın girişindeki danışmadan alacağınız biletle gezmeye başlıyorsunuz.
Gezilecek tapınaklar sırasıyla;
Wat Mahathat
Bu tapınak 1374 yılında Kral Boromma Rachathirat tarafından yapılmış. Burası Budist Yüksek Patrikhanesi’nin merkeziymiş. Dolayısıyla da Ayutthaya Krallığı’nda Budizm Merkezi olarak kabul ediliyormuş. Burmalılar, kenti işgal ettiğinde burayı yakmışlar.
Tapınağa girer girmez ağaca oyulmuş bir Buda kafası dikkat çekiyor. Bu kafanın dilden dile dolaşan hikayesi ise;
Bu ikonikleşmiş buda kafası savaş zamanında bir heykelden fırlamış ve bu ağaçta yer bulup, etle tırnak gibi ayrılmaz olarak yapışmışlar. Bir inanışa göre bu yüzden kafan kopsa dahi, her zaman umut edecekmişsin.
Wat Ratcha Burana
Tapınak, 15. yüzyılda fillerle yapılan bir savaşta birbirini katleden iki kardeşin, Prens Ai ve Prens Yo’nun mezarlarının yanına yapılmış. Geniş bir alana yayılan tapınak oldukça büyüleyici…
Wat Chai Watthanaram
Tapınak, Kral Prasat Thong tarafından 1630 yılında Chao Phraya Nehri’nin kenarında yapılmış. Kral, kendisinin ne kadar iyi bir Budist olduğunu göstermek ve annesinin dileğini yerine getirmek için bu tapınağı yaptırmış. Burası, Ayutthaya’nın en büyük tapınağı olarak biliniyor.
Wat Phra Sri Sanphet
1491 yılında inşa edilen Wat Phra Sri Sanphet 16 m uzunluğunda ve 250 kg ağırlığında altın kaplı bir Buda heykeline ev sahipliği yapıyormuş. 1767’de şehri işgal eden Burma Ordusu bu devasa Buda heykelini eritip, Burma’ya götürürken, tapınağı da ateşe vermişler. Geriye sadece Kral Borom Trai Lokanat ve iki oğlunun küllerinin bulunduğu Chediler kalmış.
Wat Phra Ram
Wat Phra Ram 1369’da Kral Ramesuan tarafından babasının yakıldığı yerde yaptırılmış.
Wat Maheyong
Tapınak 1438 yılında Kral Borommaracha II hanedanlığı (1424-1448) sırasında yapılmış.
Wat Phu Khao Thong Tapınağı (Golden Mount)
Burma-Siam savaşından sonra, Burmalılar zaferlerini kutlamak için bu tapınağı yapmaya başlamışlar fakat sonra Burmalıları yenen Siamlılar yarım kalan tapınak inşaatına devam etmiş. Böylece ideoloji karmaşası yaşamış bir tapınak meydana çıkmış. Tabanı Burma, gövdesi Siam stili olan bir tapınağa dönüşmüş.
Tapınakların arasında gezerken; ‘’ yağmadan, yakılıp yıkılan şehirden geriye kalan bunlarsa, bu şehrin işgal edilmeden önceki hali nasılmış?’’ diye düşünmeden edemiyor insan.
Elephantstay,
Antik kent oldukça büyük otoparkın yanında yer alan bisikletleri kiralayabilir ya da dolaşırken etrafta sıkça göreceğiniz fille turlara katılabilirsiniz. Antik kenti fil üzerinde gezmek isteyenlere ya da filleri elleriyle beslemek isteyenlere bir not…
Ayutthaya Floating Market
Tayland denilince yüzen pazarlarda akla geliyor. Başta Bangkok olmak üzere yüzen pazarlar oldukça fazla ve ilgi çekici. Zamanınız varsa Antik kente yakın küçük ama oldukça etkileyici yüzen pazarı gezebilirsiniz. Biz tercihimizi Bangkok’taki meşhur pazardan yana kullandık.
Ayutthaya nasıl gidilir?
Ayutthaya’ya en keyifli yolculuk Chao Praya Nehri’nden bir tekneyle gitmek. River Sun Cruise şirketi her gün nehir turu düzenliyor.
Bangkok’tan tren veya minibüsle de gidiliyor. Bunları yapamazsanız günü birlik grup turlarına katılabilirsiniz.
Geze geze giderim diyenlere de araba kiralamayı öneriyoruz. Zaman bizim gibi önemliyse yukarıdaki tavsiyelerin hepsini unutarak bir taksiciyle anlaşıp, gönlünüze göre gezmeniz. Biz taksiciyle anlaşarak gittik. Çevredeki bütün tapınakları da gezdik. Yemek içinde taksicinin önerdiği yerel lokanta da yemek işini hallettik.
Oldukça zamanım var, ulaşım ekonomik olsun diyenlere ise;
Bangkok’un kuzey otogarı Mo Chit’ten otobüslerle 2 saatte, Hua Lamphong Railway Station’dan trenlerle 1,5 saatte gidiliyor.
Not: Trenle gidişte istasyon tapınak alanına biraz uzak. Bunun için tren istasyonundan yaklaşık 15-20 dakikalık tuktuk ile kısa yolculuk sizi bekliyor.
Giriş Ücretleri;
Wat Mahathat 50 Baht. Eğer toplu bilet alırsanız 220 Baht. ( toplu biletle bütün tapınaklara giriyorsunuz)
Tek tek bilet fiyatları; 20 ile 60 Baht arasında değişiyor.
8:00-18:00 arası açık.