Gezgin Ruhu

Doğa Harikası Pamukkale – Gezi Rehberi

Ülkemizin hem tarihi hem de doğal güzelliklerini bir arada barındıran   beyaz cennetimizdir, Pamukkale.  Dünya’nın değişik ülkelerinden yüzlerce turisti de dört mevsim ağırlıyor. Bu zenginliğe sahipken, kaçımız görebilmiş bilinmez ama göremeyen, görmeyi düşleyenlere fotoğraflarla kısa bir Pamukkale turu yaptıralım.

 

TRAVERTENLER

 

 

 ”Pamukkale” denilince  hemen akla travertenler geliyor. Travertenler; çeşitli nedenler ve ortamlara bağlı olarak kimyasal reaksiyon sonucu çökelme ile oluşan bir kayaç türü.  Pamukkale termal kaynağını meydana getiren jeolojik olaylar, geniş bir bölgeyi de etkilemiş. Bölgede sıcaklıkları 35-100 C arasında değişen 17 sıcak su alanı bulunuyor. Bunlar Pamukkale termal kaynağının, bölgesel potansiyel içindeki sadece bir ünitesi. Kaynak da, antik dönemlerden beri kullanılıyor.

Bölgeye Kuzey ve Güney olmak üzere iki farklı kapıdan giriliyor. Güney kapısını tercih ettiğinizde ilk karşınıza travertenler çıkıyor. Bilet gişesini geçtiğiniz anda ayakkabılarınızı çıkarmanız, travertenlerin üzerinde ayaklarınızla o dokuyu hissederek yukarıya doğru tırmanmanız gerekiyor.

Çıplak ayakla pamuk gibi beyaz  görünümlü travertenlerde yavaş yavaş ilerlerken, muhteşem bir manzara size kısa bir süre yol arkadaşlığı yapıyor. Geneli yabancı olmak üzere çok turist ile tarihi ve doğal mekanı gezmenin mutluluğunu da bir arada yaşıyorsunuz.

 

HİERAPOLİS

 

 

Travertenlerin hemen üstünde  Hierapolis Antik kenti yer alıyor.  Antik kentin, Arkeoloji literatüründe “Holy City” yani ”Kutsal Kent” olarak adlandırılması da, kentte bilinen birçok tapınak ve diğer dinsel yapının varlığından kaynaklanıyor. Kentin, gelişim ve günümüze kadar gelişinin uzun bir  hikayesi var. Ona burada değinmeyi pek istemiyorum. Bilmemiz gereken sağlık ve güzellik amacıyla kurulan şehirden geriye kalan kalıntılar ve doğa harikası olarak nitelendirdiğimiz travertenlerle bütünlüğü . Antik kentin içinde bir de müze yer alıyor. Yaklaşık bir saatinizi ayıracağınız müze gezinizde kazılarda çıkan şehrin değişik dönemine ait kalıntılar, eşyalar sergileniyor. Hemen yanında yer alan antik havuzda da günün belli saatlerinde ziyaretçilerin kalıntıların arasında serinlerken eğlencelerine de tanıklık edebilirsiniz. İsteyen belli bir ücret karşılığında havuzu da kullanabilir.

Öncelikle antik kalıntılar arasında serin serin dolaşmak pek cazip geldi. Sonra hijyen bakımında endişelerim olunca bir anda vazgeçtim. Aklım da kaldı. Bir sonraki gidişimde deneyebilirim.

 

NEREDE KALMALI ?

Şehre yaklaşık bir saatlik uzaklıkta yer alan Pamukkale, Denizli’den farklı bir coğrafya adeta. Etrafına kurulu yerleşim yerleri, yerel halkın turizmle içe içe doğal yaşamı, aynı zaman da termal kaynaklarında şifa dağıttığı birçok otelde etrafında yer alıyor. Merkezde kalıyorsanız çok fazla araca ihtiyaç duymuyorsunuz. Travertenlerin hemen bitiminden itibaren oteller, pansiyonlar başlıyor. Ama çok yıldızlı termal otelleri tercih ederseniz biraz bölgenin dışına doğru uzanmanız gerekiyor.

Merkezdeki pansiyonlar oldukça ucuz ve rahat bir ortam sunuyor. Her otelde termal hamamlarda keyif yapabilirsiniz. Bölge gezisi için en fazla iki günlük program yeterli oluyor.

 

TEKSTİL

 

Pamukkale doğal güzellikleri kadar tekstilde de kaliteli ürünler sunuyor. Buraya kadar gelmişken, uygun fiyatlardaki tekstil ürünlerini almadan dönmüyorsunuz. Hem kaliteli hem de ucuz. Merkez ise Buldan.

 

 

 KIYAFETLERE DİKKAT EDELİM

 Pamukkale’ye gelirken muhakkak yanınızda rahat hareket edeceğiniz spor kıyafetler tercih etmelisiniz. Temiz hava, muhteşem manzara ve tarihin içinde kaybolmamanız mümkün değil.

 

Hava sıcaklığı sizi çok rahatsız etmiyor. Yöre halkına göre yazın çok sıcak, bahar ve kış ayalarında ılıman bir hava size eşlik ediyor. Mayo, bikini, havluyu unutmayalım. Yer yer traverten havuzlarında da serinleyebilirsiniz.

 

ULAŞIM

 

Denizli’ye ulaşımda oldukça kolay.  Ankara’ya 477 km, İstanbul’a 649 km ve İzmir’e de 224 km uzaklıkta yer alıyor. Bizim gibi İstanbul’dan gelecekler için en kolay ulaşım hava yolu. Uygun promosyon biletleri takip ederek ulaşımı da oldukça ucuza sağlayabilirsiniz. Denizli Havaalanı şehir merkezine oldukça uzak. Havaalanından önce Denizli’ye sonra da Pamukkale’ye geliyorsunuz. Geliş biraz zahmetli olsa da dönüşte ise oteller havaalanına transfer desteği veriyorlar. Böylece ulaşımı daha kolay sağlamış oluyorsunuz.

 

GERİYE KALANLAR

 

 ‘’Hierapolis’’ kalıntıları arasında kaybolmak, aralıklarla fotoğraf molaları vermek, taşlara dokunmak, eski medeniyetin izlerini takip etmek, güzel duyguların gelişimini sağlıyor.

 

Gün batımı da ayrı bir güzel. Travertenlerin üstünden güne ”elveda” diyerek, anlık görüntülerle güzellikleri yakalamaya çalışıyorsunuz. Traverten havuzlarında vereceğiniz kısa dinlenme molaları arınmanızı sağlıyor. Hierapolis Antik Kenti içindeki müzeyi de ziyaret etmeden sakın ayrılmayın!

 

Exit mobile version