İçimdeki Çocuk – 16. İstanbul Bienali’nden

1805
0

Yine bir İstanbul Bienal’i geldi, geçiyor bile. Yıllar da bir o kadar hızla geçiyor. Ilk ‘’bieanal’’ sözcüğü ve etkinlikleriyle tanışalı daha dün gibi derken, bu sene  16.sına da kavuştuk.  Şehrin birçok yerinde sergiler devam ederken bizim ilgimizi en çok ‘’ İçimdeki Çocuk’’ çekiyor. Belki içimizdeki çocuğu hala severek yaşattığımız için mi, yoksa serginin medyadaki ilgi çekiciliği mi, bilemedim.

Günler öncesiden niyetlendiğimiz  Kuzguncuk gezisini, tam planlarken; ‘’İçimdeki Çocuk ‘’ sergisi de Nakkaştepe’de yani Kuzguncuk’a oldukça yakın olunca ilk önceliği buraya verip, sabah daha kapılar açılmadan önünde sıraya giriyoruz. Evet sergiye ilgi oldukça fazla olunca daha kapıları açılmadan, bir saat öncesinden kuyruk uzayıp gidiyor. Biz bayağı erken gelince ilk sıraya yerleşiyoruz.

Sergiye,  Osmanlı’nın son dönem önemli yapılarından biri olan Nakkaştepe’deki Abdülmecid Efendi Köşkü (bienal süresince Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç’un koleksiyonundan eserler ile ‘İçimdeki Çocuk’)  ev sahipliği yapıyor.

Sergi, pazartesi günü hariç haftanın her günü 11.00- 19.00 saatleri arasında geziliyor. Gitmek için hafta içi daha uygun olsa da bizim gibi çalışanlar hafta sonuna kalırsanız, açılış saatinden önce yerinizi alın. Oldukça ilgi gören sergiye özellikle hafta sonu gidenler, girmek için uzun kuyruklar aşıyor!..

İçimizdeki Çocuk, Károly Aliotti’nin sanat danışmanlığında gerçekleşiyor. Genellikle çocukluk dönemimizdeki  heyecanımızı, sevincimizi, büyüdükçe  içimizde yaşattığımız çocuklukla sınırladığımız şu dönemde; ‘’İçimdeki Çocuk’’ la  küratör, merak uyandıran ve sınırların zorlanmasına neden olan, imkansızın tanımını bilmeyen çocuk aklını, içimizdeki çocuğu dinlemeye davet ediyor. Küçük Prens’in yazarı ünlü yazar Antoine de Saint Exupéry’nin “Her yetişkin önce çocuktu ama çok azı bunu hatırlıyor.” sözünü hatırlatan sergi, Picasso’nun yağlı boya tablosundan, Küçük Prens’in orijinal çizimlerine, çağdaş sanattan, bu sergiye özel üretilen enstalasyonlara kadar bizlerin içine, içindeki çocuğa bir yolculuk yaptırıyor. Eğlenerek, öğreterek…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz